Hayat Cesurları Sever
Sanırım gerçek anlamda cesur olmak için öncelikle hayal kırıklıkları yaşamış olmak, sonra büyümek ve olgunlaşmak gerek..
İyiliğin ve kötülüğün, nefretin ve sevginin parçamız olduğunu kabul etmiş olmak gerek..
Kaybedeceğimiz zamanlar olduğu kadar kazanacağımız zamanların da olduğunu bilmek gerek..
Ama ne olursa olsun mücadeleyi bırakmamak gerek. Hayata devam etmek gerekir çünkü hayat, bizle ya da bizsiz devam eder. Yaşamlar sürer..rengarenk sayfalara yazılar yazılır mücadeleyi bırakmayanlar tarafından.
Bazen yazılmış o yazılar öyle bir zamanda çıkar ki karşımıza nefesimiz olur. Yapmadıklarımızın ya da yapamadıklarımızın pişmanlığı olur. Bize göre “dayanılmaz” olan acımızla yüzleştirir bizi. Bu durumu sindirdikten sonra rengarenk sayfalara rengarenk yazılar yazmak bu kez de bize düşer..
Derken düşüncelerimiz özgürleşir, düşüncelerinizin özgürleşmesiyle deneyimlerimizin ne kadar pahalı ve bu deneyimleri paylaşmanın ise ne kadar değerli..olduğunu anlarız.
Rengini bizim seçeceğimiz sayfalara renkli yazılar yazmak düşer. Öyle yazılar yazılır ki hayat onları yazanlara saygı duyar, sever onları.
Hiç kimsenin ölmediği gün kadar mutludur renkli sayfalara renkli yazılar yazanlar..
Bu yazılar bu küçücük yazılar; dünyaları değiştirebilir.
Tales’in dediği gibi;
“Kişi hayata bir gün daha ekleyemez ama bir güne hayat ekleyebilir”