Birlikte Daha Güçlüyüz
Öğrendik ve artık biliyoruz ki her MS’linin MS’i parmak izleri gibi birbirinden farklı. Başlangıç hikayelerimiz, belirtilerimiz, MS’imizin seyri hatta aynı ilaçlara verdiğimiz cevaplar da farklı.
Ama hepimizin ortak noktası MS teşhisi almış olmamız. Kimimiz çok daha rahat bir yaşam sürerken (dilerim hepimiz bu kategoride oluruz ) kimimiz daha zorlu bir mücadele veriyor. Hafif ya da agresif bir MS ile yol arkadaşıyız ve bir şekilde hepimiz bu ortaklıkta iyi geçinmeyi öğreniyoruz. En azından deniyoruz, çabalıyoruz. MS olmak bizim seçimimiz değil ama istemesek de MS ile yaşamayı öğreniyoruz.
Bu süreç elbette ki hayatımızı planladığımız rotadan biraz saptırıyor. Böyle durumlarda en büyük destek kuşkusuz doktorumuz , ailemiz ve arkadaşlarımız. Ancak bir gerçek var ki; bizi en iyi aynı şeyleri yaşayan biri anlayabiliyor. Nasreddin Hocanın damdan düştüğünde dediği gibi “Bana damdan düşen birini getirin, halimden ancak o anlar.” MS teşhisi aldığında çevre şartları (akraba, işveren) dolayısıyla bunu söylemeyen arkadaşlar var ve kendilerine göre mutlaka geçerli nedenleri de vardır. Ancak bu sıkıntılarını, düşüncelerini, zaman zaman olan ruhsal bunalımlarını ve hatta kullanacağı ilaç hakkında tecrübelerini öğrenmek için bu kişilerin de diğer kişilerle konuşup rahatlamaya ihtiyaçları var.
Hepimiz biricik ve özeliz. Bizden bir tane daha yok ama inanın bu yaşadıklarınızı başka yaşayanların da olduğunu bilmek ve nelerin geçtiğini, geçebileceğini görmek umut verici oluyor. Yalnız olmadığını bilmek güzel bir duygu ve bu yüzden duygu ve düşüncelerimizi bizi anlayacak kişilerle paylaşmalıyız. Herkes anlaşılmak ister ve böyle bir sağlık sorununda bunun iyileştirici gücünü hafife almamalıyız.
Biz bir denizde aynı yöne giden farklı tekneler gibiyiz. Sahilden doktorlarımız yol gösterse de yolumuzda birbirimizin ışığını görmeye ihtiyacımız var. Her ışıklı tekne yaşayan bir tecrübe ve bizim için aynı yolda yolcu olan bir dost... Zaman zaman teknemizin ışığı azalıyor, işte o anda tabii ki sahilden doktorumuzun ışığı hatta deniz feneri yol göstericimiz oluyor ama denizde olan teknelerdeki ışıklara, dostlara da ihtiyacımız var. Onların varlığı fırtınalı dönemlerdeki destekleriyle birbirini zorluktan kurtarıyor. Bazen de biz ışığı azalan diğer tekneye ışık tutarak ona destek oluyoruz. Çünkü biliyoruz ki, hep birlikte fırtınaları atlatacağız...
Denizdeki teknelerin ışıklarını daha da artırmak umuduyla...
Özlem Coşar